29 Eylül 2016 Perşembe

VAY BENİM BLOG YAZARLIĞIMA!!!!!


Vallahi bu iş bana göre değil demek ki!

Buraya en üzgün suratlı emojiyi kocaman koymak istiyorum. Koydum bile



Yazmak, okumak hayatımın eksik kalmayacak bir parçası ama yazdıklarını bloğa aktarmak gerçekten ciddi bir iş. Zaman, emek gerektiren bir iş. Bu gidişle benim yazılar sürekli bir “seni ihmal ettim blog” tadında olacak. Ne anladık bu işten…

İstedim ki kendime özel bir alanımız olsun. Gerçek hayatta hiç bir yerde yok bari sanal alemde olsun.Hislerimizi yazalım, sevdiklerimizi ve sevmediklerimizi paylaşalım. Ama

  hayatın bu alanı yemesine izin veriyoruz

 Hiç yakıştı mı? 
HAYIR
                                                               yakışmadı ama olan bu.

Öncelikle bu durumla barışalım değil mi….
Farkettim ki özellikle yakınımdakiler blogda yazdıklarımla ilgili konuşuyorsa yazmak istemiyorum. Ya ben psikopatlığın üst sınırına ulaştım, ya da özel alan konusunda yanlış yaptığım birşeyler var. 

Aynı zamanda 

"bir yazı yazacaksam iyi olsun, anlaşılsın, anlamlı olsun, sadece bir resimle blogmu yazılır peh"

gibi yaklaşımlarım beni bu noktaya getiriyor. Bu sarmalla ilgili bugün can dostum psikologla konuşacağım. İyi olsun diye çabalarken hiçbir şey yapamamak ve sonunda vazgeçmek tıpta hangi sözcüklerle ifade edilen bir hastalık acaba.
İşte benimle blog arasında yaşanan bu.

Adını öğrenince size yazarım.
Analizimiz burada son buldu, aralarda uğrarım, sevgiyle...